CHP’li Yücel, Hatay’dan iktidara seslendi: Okul sayısı yetersiz, ameliyathaneler çalışmıyor, hangi yaraya merhem oldunuz?

Hatay’da bir dizi temaslarda bulunan CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel; barınma eğitim ve altyapı üzere Hatay’da birçok sorunun çözülmediğini belirterek, “Hatay’ı ‘oy yoksa hizmette yok’ diyerek tehdit edenlere sesleniyoruz; Hatay’da belediyeyi almanız, belediyeyi kazanmanız neyi değiştirdi? Birçok yerde 2-3 okul birleştirilmiş durumda, çocuklarımız bu biçimde eğitim almaya çalışıyorlar. Sıhhat konusunda da önemli meseleler yaşanıyor. 62 Aile Sıhhat Merkezi, 6 özel hastane 3 kamu hastanesi yıkıldı. Antakya, Defne, Samandağ, Yayladağı, Altınözü, Hassa ve Kumlu ilçelerinde yaklaşık 1 milyon nüfus var. Kalp krizi, felç üzere acil müdahale gereken hastalıklarda müdahale edilemiyor. Ve en az bunun kadar kıymetli bir öbür sorun, ağır bakım servisleri ve ameliyathaneler çalışmıyor. Zelzelenin üzerinden iki koca yıl geçti hangi yaraya merhem oldunuz. ” dedi.

CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, 6 Şubat sarsıntılarında en ağır hasarı alan Hatay’da vatandaşların sıkıntılarını dinlemek ve yaşanan problemlerle ilgili çeşitli temaslarda bulunmak üzere Hatay’a geldi. Yücel, bugün CHP Hatay Vilayet Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına CHP Hatay Milletvekilleri Nermin Yıldırım Kara, Mehmet Güzelmansur, Servet Mullaoğlu ve partililer katıldı.

Hatay’ın şahsi bir problemleri olduğunu ve özel olarak ilgileneceklerini söylediklerini ve bunun kelamını tuttuklarını vurgulayan Yücel, meseleler çözülene kadar Hatay ve Hataylı’nın yanında olacaklarının altını çizdi.

“Hatay’ın yaraları sarılmadı, iktidar tarafından çaresizliğe terk edildi”

Yücel, zelzele sonrasında vatandaşların can ve mal kaybıyla ilgili hukuksuz hukuksal süreçlere ait bilgi alışverişinde bulunmak üzere Hatay Barosu’nu, ekonomiyi ayağa kaldırmak için yapılanlar ve yapılmayanları yapılması gerekenleri konuşmak için Hatay Ticaret Odası’nı, yerle bir olan ve yine inşa edilmesi gereken Hatay’da altyapı ve üstyapı, toplumsal donatı alanları ve kentle ilgili süreçleri konuşmak için TMMOB Hatay Şubesi’ni ziyaret edeceğini söyledi.

Yücel, “6 Şubat zelzelelerinin üzerinden geçen yirmi iki ayın sonunda Hatay’da hâlâ barınma, eğitim, sıhhat ve ulaşım mevzularında çok önemli problemler var. Hatay ne yazık ki yaraları sarılamamış ve iktidar tarafından çaresizliğe terk edilmiştir. Hatay bir konteyner kente dönüşmüş durumda. Bugün Hatay’da konteyner sayısı 74 binin üzerinde. Sarsıntının ikinci yıl dönümüne üç ay kala hala Türkiye’deki dokuz ilin nüfusundan fazla sayıda vatandaşımız maalesef Hatay’da konteynerlerde yaşıyor” diye konuştu.

“Vatandaşlara boş senet imzalatılıyor”

Hatay Valiliği’nin 3 Ekim 2024 tarihli faaliyet raporuna nazaran birinci üç kurada 18 bin 404 konuttan yalnız 66 bininin anahtar tesliminin yapıldığını, lakin yalnızca 3 bin 320 kişinin bu konutlara yerleştiğini belirten Deniz Yücel, şöyle konuştu:

“Bu konutların tesliminde TOKİ tarafından hak sahiplerine boş mukaveleler imzalatılıyor. TOKİ’ye ne kadar ödeme yapacağını hiç kimse bilmiyor. Konut fiyatları ve maliyetler meçhul ve bilhassa bunlar vatandaşlar paylaşılmıyor, açıklanmıyor. Bu durumda TOKİ’ye ne kadar borçlandığını bilmeyen vatandaşlarımız teslim edilmek istenen konutlara haklı olarak geçmek istemiyorlar. Artık burada bir kere daha AKP’nin depremzede vatandaşlara verdiği sözleri de hatırlatmakta yarar var. Ne dediler? ‘319 bini birinci 1 yılda teslim edilmek üzere toplamda 650 bin konut teslim edeceğiz’. Zelzelenin ikinci yılı geliyor toplam kurası çekilen konut sayısı 154 bin 920 yani verilen kelamlar her vakit olduğu üzere tutulmamış.”

“Hatay’ın en değerli yerleri rezerv kılıfı ile talan ediliyor”

Hatay’ın e büyük sıkıntılarından biri olan rezerv alanlarının tam manasıyla bir muamma olduğunu belirten Yücel, kelamlarına şöyle devam etti:

“6 Şubat sarsıntılarının akabinde az hasarlı olarak tespit edilen konutlar, vatandaşlarımız tarafından kendi imkanları ile onarıldı. Fakat her ne hikmetse tadilat yapılan bu konutlar, ağır hasarlı olduğu sav edilerek rezerv alanı içine alındı. Birtakım konut sahibi depremzedelere yıkım tebligatı gönderildi. Kimisinde yıkım kararı uygulanırken kimisinde ise protesto ve reaksiyonlar münasebetiyle uygulanmadı. ‘Kimseyi mağdur etmeyeceğiz’ diyen Etraf Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, depremle mağdur olan binlerce vatandaşımızı bir de rezerv alanı karmaşası ile mağdur etti. Vatandaşların mülkiyetinde bulunan üstelik az hasarlı tespiti yapılmış olan konutların, sonradan hangi destek ve münasebet ile rezerv alanı ilan edildiği, hukuken açıklamaya muhtaçtır. İktidarın tüzel münasebetini açıklayamadığı bu uygulamalar, rezerv alanı tespitlerinin, siyaseten yapıldığı ve AKP’nin hiç de yabancı olmadığımız rant uygulamalarının bir parçasıdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Hatay’ın en değerli yerlerinin rezerv alanı kılıfı altında talan edilmesine göz yummayacağız.

“Okul sayısı yetersiz, ameliyathaneler çalışmıyor”

Çoğu yerde 2-3 okul birleştirilmiş durumda, çocuklarımız bu halde eğitim almaya çalışıyorlar. Sıhhat konusunda da önemli sıkıntılar yaşanıyor. 62 Aile Sıhhat Merkezi, 6 özel hastane 3 kamu hastanesi yıkıldı. Antakya, Defne, Samandağ, Yayladağı, Altınözü, Hassa ve Kumlu ilçelerinde yaklaşık 1 milyon nüfus var. Kalp krizi, felç üzere acil müdahale gereken hastalıklarda müdahale edilemiyor. Ve en az bunun kadar kıymetli bir öbür sorun, ağır bakım servisleri ve ameliyathaneler çalışmıyor. Üzülerek tabir ediyorum ve buradan Sıhhat Bakanına sesleniyorum; sıhhat hizmeti almanın mümkün olmadığı Hatay’da halk sıhhati önemli bir tehlike ile karşı karşıya. Derhal sıhhat hizmetleri konusunda adım atılması gerekiyor.”

“İktidar hizmette göstermediği suratı icrada gösteriyor”

Hatay’ın değerli bir probleminin da elektrik kesintileri olduğuna dikkat çeken Yücel, “Durum böyleyken faturasını ödemekte zorlanan depremzedeler çabucak icraya veriliyor. Yani iktidar kendisi hizmeti verirken göstermediği suratı, icra süreçlerinde şaşırtan bir biçimde gösterebiliyor” dedi.

Yücel, Hatay’da yapılması gerekenleri de sıraladı. Yücel şunları söyledi:

“Ötelenen kredi kartların faizleri silinmeli ve faizsiz taksitlendirme yapılmalı, esnafın zayi olan malları için kelam verildiği üzere ödeme yapılmalı. Konteyner kentlerde yaşayan öğrenci ve öğretmenlerimizin ulaşım ve barınma sorunu çözülmeli. Biran evvel kentin altyapısı güçlendirilmeli ve internet, elektrik hizmeti kesintisiz verilmeli. Okullarda psiko-sosyal çalışmalara başlanması gerekiyor. Bunun için her okula da öğrenci sayılarına bakılmaksızın rehber öğretmen atanmalı. okullarda bir öğün yemek ve fiyatsız su dağıtımına başlanmalıdır.

Hatay, AKP iktidarının Cumhuriyet Halk Partili belediye diye üvey evlat muamelesi yaptığı kentlerden biriydi. Hatay’ı ‘oy yoksa hizmette yok’ diyerek tehdit edenlere sesleniyoruz; Hatay’da belediyeyi almanız, belediyeyi kazanmanız neyi değiştirdi? Merkezi iktidarla lokal idare tıpkı partiden olmazsa Hatay’a hiçbir şey gelmez diyecek kadar vicdanları kurumuş, gözünü hırs bürümüş iktidara bir sefer daha soruyoruz. Zelzelenin üzerinden iki koca yıl geçti hangi yaraya merhem oldunuz?”

“Suriye’de kimsenin ziyan görmeyeceği bir süreç yürütülmeli”

Suriye’de yaşananları Hatay’dan farklı değerlendirilmediğini söyleyen Deniz Yücel, Hatay’ın Suriye ile hem tarihî bağları hem de bu bağlar nedeniyle akrabalık ilgileri olduğunu; hasebiyle Suriye’de ne oluyorsa Hatay’ı direkt ilgilendirdiğini kaydetti. Suriye’nin etnik, kültürel ve inanç farklılıklarını zenginlik olduğunu söyleyen Yücel, Suriye’de bir ortada barış içinde yaşanan bir ülke temenni ettiklerini, sürecin kimsenin ziyan görmeyeceği halde yürütülmesi gerektiğini belirtti. (ANKA)